EKONOMİ
Giriş Tarihi : 31-01-2025 11:25   Güncelleme : 31-01-2025 12:20

A. Akgün Altuğ ''Esas başarı, zorluklarla yüzleştiğimizde direnç gösterebilmektir.''

Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından geleneksel olarak her yıl gerçekleştirilen, Sakarya iş dünyasının en’leriyle Sakarya’ya ekonomik, sosyal anlamda değer katanlara çeşitli ödüllerin takdim edildiği Sakarya’nın Yıldızları Ödül Töreni gerçekleştirildi. Dünya Odalar Federasyonu ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da özel olarak teşrif ettiği; SATSO Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ ve Meclis Başkanı Erdem Ercan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen büyük ödül töreninde ihracat, istihdam, büyük sanayi kuruluşları, teknolojik gelişim ve girişimcilik, sürdürülebilirlik, yaşam boyu başarı ve yarım asırdan fazla faaliyet kategorilerinde fark yaratan SATSO üyelerine 34 farklı ödül takdim edildi.

A. Akgün Altuğ ''Esas başarı, zorluklarla yüzleştiğimizde direnç gösterebilmektir.''

SATSO Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ ödül töreninde yaptığı konuşmada, “Bugün Sakaryamıza ve ülkemize değer katan iş dünyası temsilcilerimize teşekkür etmek ve örnek başarılarını alkışlamak için bir aradayız.

Sayın Dünya Odalar Federasyonu ve TOBB Başkanımızı Türkiye’nin en bereketli ve en zengin şehirlerinden olan Sakarya’mızda sizleri ağırlamaktan gurur duyuyoruz. Bu zenginliğimizi banka hesaplarımızdaki varlıklardan, maddi kazançlarımızdan değil, üretime dayalı vizyonumuzdan alıyoruz. Ölçümüz, üretkenliğimizdir.

Küresel ticaretin zorlu sınavlardan geçtiği, ekonomik dalgalanmaların yaşandığı bir dönemde üretimi sürdürmek, her zamankinden daha önemli hale geldi.  Elverişli şartlarda üretim yapmak zaten kolaydır; Esas başarı, zorluklarla yüzleştiğimizde direnç gösterebilmektir.

Bu anlamda, Sakarya iş dünyası olarak ilhamımızı, istiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ‘azimle, sabırla çalış; tereddüt gösterirsen, mağluplar arasına katılırsın.’ sözünden aldık. Çünkü Sakarya, hikayesini alın teri ile yazmış özel bir kenttir. Biz, sadece ticarette ve sanayide değil, tarımda, turizmde de “varız”. En yaygın ifadeyle “72 millet bir arada” kültürlerimizi paylaşarak büyüyoruz. O yüzden Sakarya bir Türkiye mozaiğiyidir.

Dünya her alanda tarihi süreçten geçiyor. Bu durum tüm olumsuz yanlarına rağmen Türkiye’ye büyük fırsatlar ve sorumluluklar da yüklüyor. Örneğin, savunma sanayinde elde ettiğimiz başarılar, bu dönüşüm sürecinde doğru yatırımların ve stratejilerin nasıl fark yarattığını açıkça göstermektedir. Bunu Türk iş dünyasının gücü ile şekillendirmeye devam etmeliyiz. “Sakarya bu gelişmelerin merkezinde bir kent olarak; TÜİK tarafından açıklanan son verilere göre yıllık yüzde 53,7’lik istihdam sağlayan,

Yüzde 8,3 le Türkiye ortalamasına göre daha düşük işsizlik oranıyla öne çıkan Toplam 25 sektörde 161 noktaya 10 milyar dolarlık üretimden ihracat yapan, Kişi başına düşen 5 bin 277 dolarlık ihracatla üçüncü sırada yer alan, İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 160 olan İSO ilk 1000 listesinde 57 firması ile kalkınmanın odağında olan kişi başı gayri safi yurt için hasılasını %27 arttırarak 12 bin doların üzerine yükselten Türkiye sanayisinin %2’sini, hizmet sektörünün yüzde 1’ini karşılayan, Yıllık 7 milyarlık tarım üretimi ile öne çıkan 33 ar-ge ve tasarım merkezi 2 teknoloji transfer ofisi, 2 teknokent ve 2 üniversitesi olan, 2024’te kurulan 1800 yeni işletmesiyle 79 farklı sektörde yüksek teknoloji üreten firmalarıyla, Sakarya, büyüyen Türkiye’nin gelişim merkezi haline geliyor.

Bu veriler ve gelişmelerin ışığında, ilimiz, Türkiye’nin yeni vizyonunu en iyi okuyan ve ülkemizin büyük ideallerini gerçeğe dönüştürecek kentlerden biridir. En büyük gururumuz; iş dünyamızdan yerel yönetimlere, kamu kurumlarımızdan sivil toplum kuruluşlarına kadar tüm paydaşlarımızla oluşturduğumuz güçlü ve kararlı sinerjidir. Ne mutlu ki; şehirdeki bu dayanışma enerjisinin meyvelerini almaya başladık.

Uzun zamandır çözülemeyen karasu demiryolumuzun tamamlanma süreci ile ilgili tüm erkler olarak güçlü bir lobi oluşturduk. Demiryolu projesi 2025 yılı kalkınma yolu planı kapsamına alındı. 2028 yılında tamamlanması hedefleniyor. Bu kritik hamlede emeği geçen siyasilerimiz ve milletvekillerimiz başta olmak üzere herkese teşekkür ediyorum.

Yatırımcılar tarafından tercih edilen bir bölgeyiz. Bu yüzden yatırım ve üretimin devam etmesi için ortam hazırlamamız gerektiğinin farkındayız ve sürdürülebilir projeler üretmek, yeni nesil üretim bölgeleri kurmak için tüm erklerle iş birliği içindeyiz. Kümelenme örneği teşkil eden ihtisas OSB çalışmalarımız da sürüyor.

Lojistik gıda yapı malzemeleri enerji ve teknoloji ihtisas OSB’leri, organize tarım bölgeleri ve yeni küçük sanayi siteleri alanlarında çalışıyoruz.

Şu anda 9 aktif OSB’mizin 6’sında toplam 35 bin 700 çalışanımız var ve bu bölgelerimizin tamamı doludur. Şu bir gerçek ki, organize sanayi bölgeleri, tarım alanlarımızı korumak ve şehrimizi kontrollü sanayileşmeye hazırlamak için, olmazsa olmazımızdır. Bu nedenle kontrollü sanayileşmenin OSB’lerden geçtiğini her zaman vurguluyoruz.

Tam da bu noktada iş dünyamız adına bir konuya özellikle değinmek istiyorum: Sağlam bir bankacılık sistemine sahip olmamız, ülkemizin ekonomik istikrarı açısından gurur vericidir. Ancak, finansal ortamın zorlu koşulları ve mevcut politikaların etkisi, iş dünyamızın finansmana erişimini ciddi şekilde kısıtlamaktadır. Bu durum, yatırım iştahını azaltmakta, büyümeyi yavaşlatmakta ve ekonomik aktörlerimizin küresel rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir.

Bu noktada, özellikle KOBİ’lerimiz ve üreticilerimiz için can suyu niteliğinde yeni kredi paketlerinin devreye alınmasını, bankaların kredi verme koşullarının gevşetilmesini ve iş dünyamıza nefes aldıracak, onları büyüme ve istihdam yaratma hedeflerine daha güçlü bir şekilde yönlendirecek bir destek mekanizmasının hızla hayata geçirilmesini sizlerin öncülüğünde talep ediyoruz.

Diğer bir konu ise yaşanan ekonomik süreçte özellikle ihracatçıların üzerindeki döviz kuru baskısı. Bildiğiniz gibi ihracatçılar istikrarlı ve öngörülebilir bir döviz kuru politikası isterler. Yaşanan süreçte ihracatçılarımız, yüksek enflasyonla mücadele ederken aynı zamanda sabit kur politikası nedeniyle zorlanmakta.

Aşırı değerli Türk Lirası, düşük kur ve yüksek faiz ortamı, ihracatçılarımızın rekabet gücünü kaybetmesine neden olmaktadır. Bu durum yıllardır dünyayla rekabet etmek için çabalayan ihracatçılarımızı yarıştan koparacak noktaya geldi.

Ekonomi politikaları sebebiyle ihracatçıların kaybolup gitmesine, yerli yatırım ve yatırımcılarımızın başka ülkelere göçmesine müsaade etmeyin.

Sakarya’mızın geleceğine inanç ve özveriyle emek veren, sadece ilimizin değil, ülkemizin de ekonomik gücünü büyüten iş insanlarımızı gönülden tebrik ediyorum. 2023 yılı verilerine dayanarak belirlenen kriterler çerçevesinde vereceğimiz bu ödüller, “Marifet İltifata Tabidir” düsturundan yola çıkarak azimle çalışan ve her şartta çözüm üreten iş dünyamızın gayretinin nişanıdır. Biz Sakarya ticaret ve sanayi odası olarak geleceğe yürürken, yeni bakış açıları ve güçlü iş birlikleriyle Sakarya’yı daha ileriye taşımaya kararlıyız.” İfadelerini kullandı.

AdminAdmin