İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim yoldaşlarımız Allah'tan ve devletten başka kimsesi olmayanlardır. Biz, kimsesizlerin kimsesi olmak için yola çıkmış bir hareketiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığının İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlediği "Her Mahallesiyle İstanbul" programında yaptığı konuşmada, partiye hizmet etmiş, destek ve omuz vermiş yol arkadaşlarından ebediyete irtihal edenlere rahmet diledi.
Dün son yolculuğuna uğurlanan AK Parti Eyüpsultan Nişancı Mahalle Başkanı Ayşegül Meriç'i rahmetle anan Erdoğan, hangi görevde olursa olsun bu hareket ve dava için taş üstüne taş koymuş her bir yol arkadaşını her zaman minnetle anacaklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vefayı, diğerkamlığı, kardeşlik ve yoldaşlık hukukunu hiçbir zaman ihmal etmeyeceklerini, asla ve asla geri plana itmeyeceklerine dikkati çekerek, "Şunu lütfen unutmayınız: Biz sandığa kadar değil, son nefese kadar yol ve kader arkadaşlığı yapan bir kadroyuz. AK Partili kadrolar olarak inşallah daha fazla çalışarak, daha fazla koşturarak, daha fazla gayret göstererek, seleflerimizden devraldığımız bayrağı yükseklere taşıyacağız." diye konuştu.
Salondaki partililerin kendisi için attığı sloganları bir süre dinleyen Erdoğan, "Maşallah" diyerek karşılık verdi.
Böyle bir anlayışla gerçekleştirilen "Her Mahallesiyle İstanbul" programının, burada yapacakları istişarelerin, ülkesine, milletine ve İstanbul'a hayırlı olmasını Allah'tan niyaz eden Erdoğan, "Bugün bir taraftan kardeşliğimizi güçlendirirken diğer taraftan da İstanbul aşkımızı, İstanbul tutkumuzu ortaya koyuyoruz. Arkadaşlarımızla bir araya geldiğim her toplantıda şu gerçeğe sık sık dikkat çekiyorum: AK Parti olarak milletin emrinde ve hizmetinde olan bir siyasi hareketiz. Biz, sadece hizmet ve eser siyaseti yapan iktidara geldiği günden beri yalnızca eser üreten, icraat üreten, proje üreten bir partiyiz." ifadelerini kullandı.
- "Biz, bir gönül hareketiyiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletine olan şükran ve vefa borcunu gece gündüz demeden, aşkla koşarak ödeyen bir ekip olduklarını vurgulayarak, "Evet biz buyuz. Biz, bir gönül hareketiyiz. Biz, kalbi millet ve memleket sevdasıyla çarpan adanmış kadrolarız. Sadece 16 milyon İstanbullunun değil, 86 milyon vatandaşımızın bununla birlikte gözünü ve yönünü ülkemize çevirmiş 100 milyonlarca mazlumun, mağdurun da umuduyuz, güvencesiyiz. Aydınlık yarınlarının teminatıyız." ifadelerine yer verdi.
Eskilerin "Evvel refik, bade'l tarik" dediği, "Önce yol arkadaşı, sonra yol" sözünü aktaran Erdoğan, kendilerinin de aziz milletin yol arkadaşları olduğunu dile getirdi.
"Bizim yoldaşımız, elitler tuzu kurular, sırça köşklerde oturanlar değildir. Bizim yol arkadaşımız kodamanlar, seçkinler, Boğaz'a nazır yalılarda oturup mehtaba karşı kadeh tokuşturanlar değildir." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bizim yoldaşlarımız Allah'tan ve devletten başka kimsesi olmayanlardır. Biz, kimsesizlerin kimsesi olmak için yola çıkmış bir hareketiz. Biz, bu yola ikbal için revan olmadık. Koltuk için, makam için, mansıp için bu yola çıkmadık. Garibin elinden tutmak, yetimin başını okşamak, yoksulun, fakirin derdine derman olmak için siyasete atıldık. Kapısı çalınmadığı için gözyaşlarını içine akıtanlara yoldaşlık etmek için bu mücadeleyi başlattık."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'un Kasımpaşa semtinin Kaptanpaşa Mahallesi'nde başlayan hikayesinin bugünlere geldiğini, bu davanın mahalle mahalle, kapı kapı gönüllere girerek bugünlere ulaştığını kaydetti.
Nice badireler atlattıklarının, saldırıları püskürttüklerinin, ihaneti göğüslediklerinin, oyunu bozduklarının, kirli ve kanlı senaryoyu yırtıp attıklarının altını çizen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Millete hizmet yolunda durmadık. Duraksamadık, rehavete, yılgınlığa, karamsarlığa, ümitsizliğe hiçbir zaman kapılmadık. Başkaları gibi sadece laf değil şiddet değil, tahrik, tehdit değil, iş ürettik, hizmet ürettik, eser ürettik. Kardeşlerim buradan bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum: Bizim için esas olan milletin rızasıdır. Bizim için esas olan milletin hayır duasıdır. Hırsı, enaniyeti, senlik-benlik kavgasını yanımıza yaklaştırmayacağız. 23 yıldır yanımızda dağ gibi duran aziz milletimize karşı hürmetsizlik asla etmeyeceğiz. Samimiyet, hasbilik, tevazu bizim rehberimiz olacak. Gençler; planlarımız, projelerimiz ve rakiplerimize çırak çıkaran vizyonumuzda farkımızı ortaya koyacağız. Tekrar söylüyorum, AK Parti bölen, ayrıştıran, kutuplaştıran, nifak tohumları saçan değil, birleştiren, kucaklaştıran, kardeşliği ve kardeşlik hukukunu yücelten bir partidir. Biz, siyaseti kendimiz için kendi geleceğimiz için değil, millet için milletin müreffeh istikbali için yapıyoruz. Hayatımızın hiçbir safhasında siyaseti bir imaj çalışması, bir halkla ilişkiler faaliyeti olarak görmedik. PR faaliyetleriyle reyting kapmanın değil, sahici, samimi çalışmalarla, gönüller kazanmanın peşinde koştuk. Sinesinden çıktığımız milletimize asla ve asla sırtımızı dönmedik. Bugün de yarın da aynı şekilde yola devam edeceğiz."
- "Her mikrofon karşısında birilerini tehdit etmeyi reddediyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başkaları gibi laf değil, iş, hizmet, başarı ve netice üreteceklerini anlattı.
Nifak siyasetinin kitaplarında yeri olmadığına işaret eden Erdoğan, "Gerilim, kutuplaştırma, nefret dilinin bizim siyasi lügatimizde asla ve asla yeri yoktur. Şiddeti övmek, şiddeti kutsamak, sokakları yakıp yıkmak bizim makul ve meşru görebileceğimiz bir siyaset tarzı kesinlikle değildir. Hele hele sokak ağzıyla konuşarak siyaset yapmayı sağa, sola, hakaret etmeyi, uzatılan her mikrofon karşısında birilerini tehdit etmeyi reddediyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, bunların ancak müflislerin, müfsitlerin ve müzminlerin siyaset tarzı olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Bunlar milletten umudunu kestikleri için Batı'dan, yabancı medya kuruluşlarından medet uman acizlerin siyaset anlayışı olabilir. Bunlar ancak demokrasiyi hazmedemeyen vesayet heveslerinin siyaset yapma usulü olabilir. Biz, böyle bir dile, böyle bir seviyesizliğe kendimizi hapsetmeyeceğiz. Siyasetin centilmence bir rekabet denkleminden çıkartılarak kavga ve husumet cenderesine alınmasına eyvallah etmeyeceğiz. Daha önce defalarca dile getirdim. Siyaset millete hizmet için yapılır. Siyaset sorunlara çözüm bulmak için yapılır. Siyaset, demokrasiyi güçlendirmek, kardeşliği pekleştirmek için yapılır. Siyaset er meydanında yapılır. Siyaset milletle birlikte, millet için yapılır. Halka rağmen siyaset olmaz. Milleti dinlemez, halkın sorunlarına çözüm üretmezseniz halkçı değil ya rantçı olursunuz ya da bantçı olursunuz."
(Sürecek)