Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı bir canlı yayında önemli açıklamalarda bulundu. Depremden felaketinden seçim sürecine kadar ülke gündemi masaya yatıran Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

- Bunlar alışılmış çadırlardan değil. Bütün klimatik sistemlere varıncaya kadar var. Benzer bir çadır sistemi de İsveç'in var, onlar da gönderdiler. Seçimden sonra gerek Kızılay, gerek AFAD, bunların modellerini alıp üretelim istiyorum. 

- Depremzedeler kiraların yüksekliğinden şikayet ediyor. Bunu yapanlardan hesabını soracağız, üzerine gideceğiz. Yurtlarda kalanlar durumdan çok memnunlar. Devletimiz bizi açıkta bırakmadı diyorlar. 

"Kentsel dönüşüm ile ilgili sözümüz var, sizi tekrar yerlerinize alacağız"

- Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız "Bu binaya girilmez" dediyse sakın ha, girmeyin. "Eşyalarımı alacağım..." Sakın ha. Girdin, çöktü. Biz bunun hesabını nasıl veririz, veremeyiz. Bizi düşünce riskine sokmayın. Kentsel dönüşüm ile ilgili sözümüz var, zaten sizi tekrar yerlerinize alacağız. Bizi böyle bir riskin içine atmayın. Üsküdar'da bir cuma namazı çıkışı toplanan vatandaşlara dedim ki "Binaları bir an önce yıkalım, yerine çok daha güzellerini yapıp sizi yerleştirelim..." Kabul edenler oldu etmeyenler oldu, edenlerin binalarını yıkıp yaptık. Geçenlerde önümü estiler dediler ki "Başkanım biz yanlış yaptık, evimizin yıkılmasına fırsat vermedik. Ne olur bizimkileri de yıkın." Ben talimatı vereceğim ama tekrar yanlış yapmayın. Biz bu işin önüne geçeceğiz ve size her türlü desteği vereceğiz, söz. 

Tüm binalar TOKİ standartlarında olamaz mı?

- Bu o bölgelerdeki belediyelerin birinci derecede sorumluluğunda. Seçimi atlatalım, bundan sonraki dönemde Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızda yeni yasal düzenlemelerle, yerel yönetimlerle merkezi yönetimin bir görev dağılımına gitmesi şart. Gitmedikten sonra yerel yönetimlerde farklı yaklaşımlar meydana geliyor. Mimar ve Mühendisler Odasında da atacağımız adımlar var. Ellerindeki yetkiler olumsuz şekilde kullanıldı. Ona da fırsat vermek istemiyoruz. Bu tür yanlışlıklara fırsat verilmemeli. Hafif malzemelerle birlikte bu inşaatlarda TOKİ projelerinde uyguladığımızı uygular hem hızla netice almak, hem de bu inşaatlarımızı bitirmek bizi çok daha rahatlatacaktır. 

"Seccade" polemiği

- Bunların hepsi aynı yerden besleniyor. Seccadenin üzerine ayakkabıyla basılır mı basılmaz mı, bu ilim işi, adap meselesi. Farkında olmuş, olmamış, bu bizi çok ilgilendirmiyor. Bu kendi adabıdır. Bana göre çok da önem vermem ama benim halkım çok önem verir. Manevi değerlere hassasiyeti olmayanın, seccadede de gözü olmaz. CHP zihniyetinin ne olduğunu gayet iyi ortaya koyan bir fotoğraf bu.

HDP'nin beklentisi ne? 

- Şu anda tabii ki bu kadar cesurca bu ifadeleri kullananların bekledikleri şey, bu seçimi kazandıktan sonra da yargıda kendilerine göre reformlar yapacakları, bu ülkenin bir hukuk devleti olduğunu kabul etmiyorlar. "Öyle bir güçleneceğiz ki Anayasayı değiştirecek güce sahip olacağız, Öcalan ile ilgili alınan kararları da bir kenara koyarız, Edirne'dekinin aldığı cezayı da kenara koyarız, teröristlerin hepsini cezaevinden çıkartır ve size verdiğimiz yalan yanlış sözleri de yerine getirmiş oluruz..." 

- Selo'nun Diyarbakır'da attığı adımla 51 Kürt vatandaşımızın ölümüne neden olması Kürt kardeşlerimin gözünden kaçıyor. Orada öldürülenler Kürt'tü. Sürükleyerek öldürüldüler. Daha sonra Selo içeri girdi. Yaklaşık 5 yıla mahkum oldu. Bay Bay Kemal " Ne yaptı?" diyor. Bu cezaları biz vermedik, yargı verdi. Bu cezaya rağmen Kılıçdaroğlu hangi cesaretle bunları konuşabiliyor? 

"Demirtaş hüküm giydiğinde o zaman bunları konuşamayacaklar"

- 14 Mayıs'ta bunlar beklediklerini bulamayacaklar. Benim milletim gerçek yargıdır. 

- Maalesef Demirtaş aslında hüküm giymesi gerekenden daha henüz hükmü almadı, şu anda sadece tutukluluk süreci yaşıyor. Asıl hüküm giydiğinde o zaman bunları konuşamayacaklar. Bu süreç de bir taraftan çalışıyor. Yasin Börü ile ilgili hükmü giydiğinde bu kadar rahat hareket edemeyecekler. Dağdakiler açıklamalarını hangi rehavet içerisinde yapıyor? Bu da düşündürücü. Dağdaki teröristlerin beyanlarıyla toplum bilgilendirilmek suretiyle yanlış istikamete yönlendiriliyor. 

"Bizim aile yapımızda LGBT'ye yer olabilir mi?"

- Burada bu işin artık politik izahı söz konusu değildir, akılla mantıkla izahı yok. "Yedili Masa"yı bu noktada tarif etmekte zorlanıyoruz. "Buranın yedinci ortağı masanın altında gizleniyor" diyorduk. Birileri anlamakta zorlanıyordu. "Milliyetçiyim" diyenler PKK ve HDP ile anılıyorlar ve rahatsız olmuyorlar. "Muhafazakarım" diyenler sapkınlarla anılıyor ve rahatsız olmuyor. Resmen teröristi sapığı bir olmuş. Sapkın akımlar dediğimiz LGBT gibi, Oğuzhan Bey'in bunlara göz yumması asla mümkün değil. Bizim yerli, milli, dini değerlerimiz, kutsalımız, aile yapımız bu noktada bunlara müsaade etmez. Bizim aile yapımızda LGBT'ye yer olabilir mi? Seçimlerden sonra gündeme getireceğimiz en önemli maddelerden bir tanesi aile olacaktır. Aile yapımızı asla tehdit altında bırakamayız. Nasıl terörle mücadele ediyorsak, sapkın akımların toplumumuza dayatılmasıyla da mücadele edeceğiz. 

- Temel Bey'in nerede durduğunu, ne olduğunu herkes tam manasıyla bilmeyebilir. Şu anda Saadet Partisi içinde ciddi sıkıntılar var, huzurlu ve rahat değiller. Temel Bey Saadet Partisi'nde yer almadan evvel, ben gençlik kollarından tutun il teşkilatlarında görev almış bir insanım. Daha o zaman Temel Bey bu işin içinde yoktu. Meşhur Madımak olaylarıyla alakalı bu masanın etrafındakiler onun idamını istemiyorlar mıydı? Niçin şu anda sessizler? Biz aynı yerdeyiz. 

- Nereden nereye geldik? Aklı selim sahibi milletim bu terör örgütünün beslemelerine 14 Mayıs'ta gereken cevabı verecek ve milletimiz huzur içinde nefes alacak. 

"Siyasetçilik oynarken kendilerine bakanlık dağıtıyorlar"

- Bu "Yedili Masa" adaylarını bile ortak kararla çıkaramadı. Bir sürü kavga gürültü yaşandı. zannediyor musunuz ki daha yalanmayacak? Yaşanacak. Masanın aldığı tek ortak karar var, parlamenter sisteme yani eskiye dönmek. Bu da öylesine söylenmiş bir laf. Hanımefendi bir ara "Başbakan olacağım" diye ortada gezinip durdu, ne oldu? Şimdi "Başkan yardımcısı olacağım" diye ortada dolanıyor. Her şeyleri yalan. Siyasetçilik oynarken kendilerine bakanlık dağıtıyorlar. Belediye başkanlığından tut cumhurbaşkanlığına varıncaya kadar biz imtihanlardan geçtik. Tüm dünyada kabul gördük. Söz verdikleri cumhurbaşkanı sayısı, kabinemizin yarısını buldu. Biz yönetimi devraldığımızda kabine sayısı 35 idi. Arkadaşlara "Bu fazla, sayıyı düşürelim" dedik ve 15'e kadar düşürdük. Gayet de güzel yürütüyoruz, sıkıntı yok. 

- Milletvekili aday listelerinde kriz yaşamaları muhtemel. Bu hafta sonuna kadar her şey olabilir, bazı şeyler geliyor bize.

Bakanların yeni görev yerleri neresi olacak?

- Hafta sonuna kadar kesinleştireceğiz ve açıklamalarını da önümüzdeki hafta içinde güzel bir törenle yerlerini, konumlarını açıklayıp listeyi vereceğiz. İstisnalar dışında bakan arkadaşlarımız büyük şehirlerde olacak. 

"Bize gelen raporlara göre açık ara öndeyiz"

- Sürpriz isimlerimiz de mutlaka olacak, var. Yazar, çizer, bütün bu kesimlerden isimler var. Listemizi YSK'ya verdiğimizde bu isimler kamuoyuyla paylaşılacak. 

- Anketler de tıpkı sosyal medya mecraları gibi algı operasyonlarının aracı olarak kullanılabiliyor. Doğru tekniklerle yapılan anketlerin önemli ipuçları verdiğini biliyoruz. Medyada dolaşıma sokulan rakamların anketle ilgisi olmadığını herkes çok iyi bilsin. Bir siyasetçi olarak konuşmuyorum. Sandıkta kazanan hep biz olduk. Bize gelen raporlara göre hem cumhurbaşkanlığı olarak, hem Cumhur İttifakı olarak açık ara öndeyiz. 

"Mescid-i Aksa'ya ve Filistinlilere yapılan bu saldırıyı lanetliyorum"

- Mescid-i Aksa'ya ve Filistinlilere yapılan bu saldırıyı lanetliyorum. Bu saldırı asla kabul edilemez. Hiçbir güvenlik kaygısı, böylesi insanlık dışı bir müdahalenin gerekçesi olamaz. Bizim özellikle sinagoglara yönelik böyle bir saldırımız var mı? Biz onların kutsalları olarak görüyoruz ve en ufak bu tür şeylere müsaade etmiyoruz. Filistinlilerin yanında yer almaya ve sahip çıkmaya devam edeceğiz. 

Karadeniz gazı müjdesi: "20 Nisan'da devreye girecek"

- İnşallah 20 Nisan'da Karadeniz gazımız devreye girecek. Ateşini 20 Nisan'da Filyos'ta yakacağız. Sonra da Türkiye yerli gazını kullanmaya başlayacak. 

- Her yeni küresel kriz, çok büyük eleştirilerini göğüsleyerek hayata geçirdiğimiz Türkiye ekonomi modelinin doğruluğunu teyit ediyor. Tarihi rekorlara imza atıyoruz. Geçtiğimiz yılı yüzde 5,6'lık büyümeyle kapattık. Mart ayı itibarıyla yıllık yaklaşık 256 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Enflasyondaki düşüşün insanlarımızın günlük hayatına daha belirgin bir şekilde yansıması için de adımlar atıyoruz. 

TOGG yollarda

- Kırmızı olan eşimin aracı, parasını da o verdi. Bu aracın kullanımındaki konfor bugüne kadar pek şahit olmadım, şu anki makam otomobilim de dahil. Konforu çok yüksek. Zannediyorum artık eşim zaten bu araçtan çok memnun kaldı. Bizim diğer makam otomobili, o da gerçekten güzel. Ülkemize hayırlı olsun. İlhan Bey de memnuniyetini ifade etti. O da çok güzel bir araç dedi. Kolay değil, bu kadar kısa sürede 177 bin araç siparişi aldık.