2024 yılı asgari ücret 27 Aralık 2023 yılında yapılan toplantıda işveren ve hükümet temsilcilerince tespit edilerek 17.002 TL olarak sayın çalışma bakanı tarafından açıklanmıştır.
2024 yılında bir yıl boyunca uygulanacak tutar TÜRK-İş tarafından kabul edilmeyerek imzalanmamıştır.
Asgari ücret işçi memur-emekliyi ilgilendiren bir ücrettir.
Asgari ücretin TÜİK açıklamalarına göre açıklandığına baktığımızda asgari ücret rakamı ne olursa olsun çalışan kesim alım gücünü kaybetmektedir. Çünkü TÜİK açıklamaları enflasyon rakamlarını yansıtmamaktadır.Piyasada yaşanan gıda enflasyonu %120’ler civarındadır. Ancak TÜİK’ e göre enflasyon %63’ ler civarındadır. Asgari ücrete bağlı çalışan kesimin kaybı ortadadır.
Hükümet edenlerin açıklamalarına baktığımızda “biz asgari ücrete enflasyonun %20 üzerinde zam veriyoruz” diyerek çalışanların enflasyona karşı korunduklarını ifade ediyorlar. Peki o zaman asgari ücret ve ona yakın çalışanların alım gücü neden düşüyor, neden geçinemiyorlar. Bunun cevabı ise TÜİK’ in enflasyon açıklamalarında mevcuttur. TÜİK enflasyonu her ay açıklar iken işçinin, memurun ve emeklinin cebinden alıyor. Sonra biz asgari ücreti enflasyonun %20-30 üzerinde açıkladık diyerek çalışanın yanında olduklarını söylüyorlar.
Asgari ücretin adaletsiz bir yapı ile tespit edilmesi insiyatifin tamamen hükümetin elinde olduğunu gösteriyor. Asgari ücret çalışmalarında basınımızın ve sendikalarımızın mücadelesi ve söylemlerinin olmadığını düşünürsek asgari ücret çok daha aşağı rakamlarda açıklanması sürpriz değildir. Asgari ücret bundan dolayı büyük bir toplumsal mutabakat ve sözleşmedir. Ancak tek taraflı açıklanmaktadır. Asgari ücret TÜİK ve bahsettiğimiz bu sistem sendikacılığa büyük darbe vurmaktadır. Bugün ülkemizde sendikaların yaptığı toplu iş sözleşmelerine baktığımızda sendikalar ve üyeleri her asgari ücret açıklaması sonrasında karşı karşıya gelmeye başlamıştır.
Sendikalar toplu iş sözleşmelerini TÜİK enflasyon açıklamalarına göre imzalamakta ancak asgari ücretin enflasyonu %20-30 üzerinde tespit edilmesi ile birlikte ücretler nerede ise eşit hale gelmiş bazı işyerlerinde asgari ücretin altına düşmektedir. Dolayısıyla başta belediyelerde çalışan işçilerin kamuda yapılmış sözleşmelerin tekrar ele alınması ve asgari ücrete yapılan denge zammının uygulanması çalışma hayatında iş barışı adına önemlidir. Çalışma hayatında eski işçi yeni işçi usta çırak ve vasıfsız işçi ayrımı kalmamıştır. Yılların ustaları artık asgari ücrete yakın bir ücretle çalışır hale gelmiştir.
Asgari ücretliler ile birlikte tüm çalışanların ücretleri gerçek enflasyon ile birlikte 6 ayda bir değerlendirilmelidir. Çalışanların enflasyonu gerçek Pazar market artışlarına göre değerlendirilmeli, çalışanlara yılda veya 6 ayda bir zam yapıldığına göre başta zincir marketler olmak üzere her aklına estiğinde zam yapmamalı yılda bir zam yapmalılar. Enflasyon düşürülmelidir, üretim arttırılmalıdır.Kıdem tazminatı çalışanların güvencesi olmaktan çıkmıştır. Kıdem tazminatının alım gücü maaşlara paralel kalmamıştır. Kıdem tazminatı tavanı mutlaka kaldırılmalıdır.Bunun yanı sıra çalışanlara karşı uygulanan vergi adaletsizliği mutlaka giderilmelidir. Çalışan bir işçi ocak ayında ödediği %15 vergiyi aralık ayında da ödemelidir.2024 yılı için hazırlanan mali bütçede bununla ilgili herhangi bir düzenleme yoktur. TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu bu konu ile ilgili Sayın Cumhurbaşkanına yazılı talebinin göz önüne alınarak bütçeye konulmalıdır.
2024 yılının tüm ülke çalışanlarımıza ve TÜRK halkına hayırlar getirmesini temenni ediyoruz.
